Karadeniz ve Hazar Denizi Arasındaki Büyük Türk İmparatorluğu
Kağanlığın yükseliş ve çöküşündeki kilit olaylar
Batı Göktürk Kağanlığı'nın dağılmasıyla Hazarlar bağımsız bir güç olarak ortaya çıktı ve Kuzey Kafkasya'da hakimiyet kurdu.
Hazarlar, Emevi Halifeliği'nin kuzeye yayılmasını başarıyla durdurarak Doğu Avrupa'nın İslamlaşmasını engelledi.
Hazar yönetici eliti (Kağan ve Beyler), siyasi bir denge unsuru olarak Museviliği (Yahudiliği) resmi din olarak kabul etti.
Kiev Knezliği (Svyatoslav I) ve Peçenek saldırıları sonucu başkent İtil yıkıldı ve kağanlık dağıldı.
Hazar Denizi'nden Karadeniz'e Uzanan Hakimiyet Alanı
Sınırlar: Batıda Dinyeper Nehri, Doğuda Hazar Denizi, Güneyde Kafkas Dağları ve Kuzeyde Volga ormanlarına kadar uzanıyordu.
Türk, İpek Yolu ve farklı inançların harmanlandığı sofistike bir medeniyet
İpek Yolu'nun kuzey rotasını kontrol ettiler. Doğu ile Batı arasında köprü oldular, kürk ve köle ticaretiyle zenginleştiler.
Karadeniz ve Hazar Denizi arasında, Bizans, İslam Halifeliği ve bozkır halkları arasında tampon bölge görevi gördüler.
Kutsal ama sembolik "Kağan" ve icra yetkisine sahip "Kağan Bey" (veya Şad) olmak üzere ikili bir yönetim sistemleri vardı.
Hazar tarihinin en dikkat çekici yönü, yönetici elitin 8. veya 9. yüzyılda Museviliği (Yahudiliği) kabul etmesidir. Bu, Orta Çağ'da bir bozkır imparatorluğu için benzersiz bir olaydı.
Tarihçiler, Hazar liderliğinin Hristiyan Bizans ile Müslüman Halifelik arasında siyasi bağımsızlıklarını korumak için "üçüncü bir yol" olarak tarafsız bir tek tanrılı dini seçtiklerini düşünmektedir.
Elitin Museviliğine rağmen, Kağanlıkta büyük bir dini hoşgörü hakimdi. Hazar şehirlerinde Müslümanlar, Hristiyanlar, Museviler ve Paganlar kendi mahkemelerine sahip olarak bir arada yaşıyorlardı.
Arap ilerleyişini durdurarak Doğu Avrupa'nın kültürel ve dini haritasının şekillenmesinde hayati bir rol oynadılar.
"Hazar Tezi" olarak bilinen, Doğu Avrupa Yahudilerinin (Aşkenaz) kökeninin Hazarlara dayandığı iddiası, günümüzde hala tartışılan bir konudur.
Volga ve Kafkasya bölgelerinde devam eden kazılar, Hazar maddi kültürü ve günlük yaşamı hakkında yeni bilgiler ortaya çıkarmaktadır.